YKS Çalışmalarını Değerlendirdin mi?

0
1336
YKS çalışmalarını değerlendirme

Herhangi bir sınava hazırlanmayı en az bir defa deneyimleyen tüm öğrencilerin bildiği üzere YKS maratonu çok uzun ve zorlu. Dünyanın sonu olarak bakılmaması gerekir ancak bu süreçteki çalışmaların uzunca yıllarımızı, hayatımızın gidişatını belirleyici nitelikte olduğu da bir gerçek.

YKS’ye kalan süre:

Lise hayatlarımızın ortalama olarak üçüncü yılında, hatta belki daha erken başlıyoruz bu maratona. İlk başta “Nereden başlamalıyım?” “Temelim yok; hangi kaynaktan ilerlemeliyim?” gibi telaşlara sokuyor bizi. Bu sorulara cevap ararken bir yandan üst sınıflarımızın çalışmalarını takip ediyoruz; faydalanmaya çalışıyoruz. Zaman akıyor ve o gün geliyor. Bir bakıyoruz ki meşaleyi bize devretmişler. Sıra bize gelmiş: Sınav öğrencisi olmuşuz! Sınava hazırlık maratonuna tam bu noktada YKS’ye kalan zaman kavramı ekleniyor.

İşler ciddiye binince ortaya çıkan sorular:

Temellerimizi atarken geniş geniş çalıştığımız günlerin yerini ufak telaşlar kaplıyor. Buna ek olarak “Acaba tempo olarak rakiplerim benden ilerde mi? Nasıl bir yol izliyorlar?” gibi sorular akıllarda yerini alıyor. Son sınıfa gelince akıllardaki sorular bununla da kalmayabiliyor. Okul yazılılarının yüklediği sorumluluk, ödevler, ortaöğretim başarı puanı baskısı ortaya çıkıyor ki sınava katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Varsa eğer kursunuzun konu işleyişi ile okulun konu işleyişi aynı olmayabiliyor.  Bu durumların tamamı biz öğrencileri zamanında zora soktu ve hala zora sokmaya devam ediyor. Bizler her birine yetmeye çalışırken zaman durmuyor. Sanki normalden daha hızlı akıyormuş gibi geliyor hatta. Böylece kendimizi sınav adına çok kritik dönemlerde buluveriyoruz.

Şimdi çalışmaları değerlendirme zamanı:

Aralık ayı gelmiş, bugüne kadar elbet çalışılmış, iyisiyle kötüsüyle eksiğiyle de olsa bir ilerleme kaydedilmiş. O günleri yaşamış ve yeniden aynı süreci yaşayan bir üniversite öğrencisi olarak söylüyorum: Eğer bugüne kadar çalışmalarınızı sorgulamadıysanız şimdi durup düşünme vakti. Çok değil birkaç hafta içinde sınav yılına resmi olarak adım atacağız. Amacım sizleri de kendimi de germek değil ama sizce yapmamız gerekenleri hangi ölçüde yerine getirdik? Bu soruya yanıt verirken lütfen başkalarını baz almayınız. Bu oldukça bireysel bir süreç. Tek çıtanız sizsiniz! Demek istediğim, çalışmalarımızı ve hedefimizi düşünelim ve şimdi kendimize şunu soralım: “Bu çalışma beni hedefime götürür mü?” Kendimizi kandırmadan cevaplayalım ama! Gerekirse netlerimizi önümüze koyalım, atlastan gitmek istediğimiz programın netlerini açalım. “Bu çalışma beni o netlere taşır mı?” diye soralım kendimize. Cevabımız evetse böyle devam. Cevabımız hayır ise tam o an bir şeyleri değiştirmenin vakti geldi demektir! “Geç mi kaldım?” derseniz hayır, geç kalmadınız ama zamanın çok hızlı aktığını lütfen unutmayalım.

Çalışmalar şimdiye kadar iyi gitmediyse:

“Cevabım hayır. Bunu kendime dürüstçe itiraf ettim ancak denemede ya da testte yanlışlarımı görmek benim motivasyonumu kırıyor, modumu düşürüyor.” diyenleriniz mutlaka olacaktır. Bu noktada size şunu söyleyebilirim. Sadece sınava hazırlıkta değil hangi işte inişler çıkışlar olmaz? Hangi işe verdiğimiz emeği %100 verimle geri alabiliriz? Yanlışlarımız çıkacak. Yanlış anlayabiliriz, unutabiliriz, hiç anlamayabiliriz. Maksadımız yanlışlarımızı bir anda yok etmek değil minimize etmek olmalı. Yanlışlarımıza önem vereceğiz. İnatla üstüne gideceğiz. Öğreneceğiz. Mutlaka yorulacağız bu yolda. Yorulduğumuzda hayallerimize sarılmayı ve nefes almayı da bileceğiz ama. Bu yorucu süreci zaferle taçlandırmak dileğiyle… Instagram hesabımda her zaman paylaştığım ve mantar panomda aylardır asılı duran cümlemle sözlerimi noktalamak istiyorum.

Yolun sonu hayallerin olsun!

Bu sayfayı oylayın!

Bildir
0 Yorum
En Yeni
En Eski En Çok Oylanan
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör