Konstantrasyon güçlendirilebilir. YKS’ye hazırlanırken en sınırlı kaynağınız zamanınız. Bu yüzden zamanınızı iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Yani verimli bir şekilde ders çalışmanız! Kısıtlı zamanda en verimli çalışmayı yürütmek için ihtiyacınız olan şey ise güçlü bir konsantrasyon. Bizi başarıya götüren elbette ödev yaparken, test çözerken, konu anlatımlarına bakarken kolayca dağılmamak, olabildiğince uzun süre boyunca odaklanma becerisi. Hayatınızın bu yoğun ve yorucu döneminde konsantrasyon yani yoğunlaşma becerisi sizin için büyük bir destek sağlayabilir.
Bir önceki yazımızda stresi yaratan unsurlardan ve en temel meselelerimizden olan sınav stresiyle nasıl başa çıkabileceğimizden söz etmiştik. Eğer konsantrasyonunuzu bozan şeyin stres olduğunu düşünüyorsanız bu yazıdan faydalanabilirsiniz.
Farkındalık konsantrasyonu getiriyor:
Hatırlayacağımız üzere farkındalık, dikkatimizi bilinçli bir şekilde şimdiki ana yöneltmek anlamına geliyor. Bu anlamıyla farkındalık çalışmaları, temelde birer zihin egzersizleridir. Yani geçmiş, gelecek ve hayaller arasında gezinen zihnimize şu ana konsantre olma ve odağını belli bir süre orada tutma komutunu veriyoruz. Bu çalışmaları yaparak beynimizin belli bölgelerini -başta prefrontal korteks[1]- çalıştırıyor ve bu yolla yeni nöral (sinirler arası) bağlar kurulmasını sağlıyoruz. Tıpkı spor vb. fiziksel çalışmalarla kaslarımızı güçlendirdiğimiz gibi.
[1] Burası beynimizin evrimsel olarak da en son gelişen kısmı ve durumları net biçimde görebilmemizi, planlar yapabilmemizi, dürtülerimizi kontrol etmemizi, mantıklı olarak düşünüp karar vermemizi, akıllıca adımlar atmamızı sağlayan bölümdür.
Konsantrasyonumuzu ne şekilde sağlıyoruz ve bu beceriyi nasıl geliştirebiliriz?
Aslında bir iş üzerinde uzunca süre odaklanamamak ve dikkatimizin çok çabuk dağılması, çağımızın yaygın sorunu. Bunun en önemli sebeplerinden biri, modern hayatın bizden beklediği ve çok marifetmiş gibi sunduğu “aynı anda birden çok iş yapma” (multitasking) eğilimi. Bilgisayarlar tam da bu iş için üretildi ve aynı anda birden çok programı açıp onlar üzerinde işlem yapabilmemize olanak tanıyor. Ancak beynimiz böyle çalışmıyor. Tek seferde tek işlem (single tasking) yapabiliyor. Yani aynı anda hem yürüyüp hem telefonla konuştuğumuzda veya yemek yiyerek televizyon izlediğimizde, aslında bu işlerden birini farkında olmadan, yani otomatik pilot modunda yapmış oluyoruz. Üstelik araştırmalar, aynı anda birden çok işi yaparken, bu işleri teker teker yaparak harcadığımızın yaklaşık iki katı zaman harcadığımızı ve verimliliğin neredeyse yarıya düştüğünü gösteriyor[1]. Hata yapma riskini de bir o kadar artırmış oluyoruz. Dolayısıyla ders çalışırken aynı anda twitterda gezinmeyi veya instagramda hikaye paylaşmayı bir kez daha düşünün.
Nefes farkındalığı çalışması ile konsantrasyonun güçlendirilmesi:
Konsantrasyonumuzu geliştirmek için uygulayabileceğimiz en temel yöntem nefes farkındalığı çalışması. Dikkatimizi nefesimize yönelttiğimizde, odağımızı doğrudan şimdiki ana çekmiş oluyoruz. Her gün düzenli olarak (5-10 dakika) nefesimizi izleme çalışması yaparak odaklanma becerimizi artırabilir ve dikkat dağınıklığının önüne geçebiliriz. Şöyle düşünebiliriz: Sadece bir kere spor salonuna gidip fitness yaptığımızda neler olur? Hafta 3-4 kere düzenli yaptığımızda neler olur? “Konsantrasyon kaslarımızı” güçlendirmek için de, düzenli uygulamanın çok büyük önemi var.
Kulağa çok basitmiş gibi geliyor, sadece otur ve nefesini izle! Ama yapması o kadar kolay değil! Çünkü zihnimizi bu yönde eğitmedik, okularda da bu temel beceriyi nasıl geliştireceğimiz bize öğretilmedi! İstersen, yazının devamına geçmeden önce biraz mola ver ve bu yönergeleri okuduktan hemen sonra uygulamayı dene. Zaten bu işler, keman çalmak veya basketbol oynamak gibi kitaplardan okuyarak veya videodan izleyerek değil, uygulayarak öğrenilir. Ses kaydını dinleyerek de bu uygulamayı yapabilirsin.
Evet, hazırsan başlayabilirsin:
“Sandalyede oturuyorsan sırtını sandalyeden uzaklaştırıp dik bir pozisyona geç, ayak tabanlarının yerle temasını hisset, ellerin bacaklarının üzerinde dinlensin ve eğer rahatsan gözlerini kapat. Şimdi dikkatini nazikçe nefesine yönelt. Nefesini değiştirmeden, sadece bırak olduğu gibi aksın. Belki uzun-kısa, belki derin-sığ, belki düzenli-düzensiz bunun hiç önemi yok. Analiz etmeden sadece izle… Her nefes alış-verişinde biraz daha rahatla; gitmen gereken hiçbir yer yok, yapman gereken bir iş yok… Sadece kendine odaklan ve nefesinin içinde dinlen… Dikkatinin dağıldığını fark ettiğinde, nereye gittiğine bak, nazikçe oradan uzaklaş ve nefesine geri dön.”
Zihnimizin dağıldığını, gezindiğini fark etmek son derece önemli. Bu sayede, gündelik hayatta kaygı öfke gibi önleyemediğimiz duygu girdapları içine girdiğimizi veya yaşadığımız birtakım olayları sürekli zihnimizde çevirip durmaya başladığımızı fark ediyoruz. Hemen ardından bir adım geri çekilmeyi kendimize hatırlatıyoruz. Bu geri çekilme, duygu ve düşüncelerimizle mesafe koyma alışkanlığı geliştirmemize yardımcı oluyor. Bu konuyu da ilerideki yazlarımızda ele alacak ve yine egzersiz önerilerinde bulunacağız.
Şimdilik hoşçakalın…
DİPNOTLAR:
[1] Burası beynimizin evrimsel olarak da en son gelişen kısmı ve durumları net biçimde görebilmemizi, planlar yapabilmemizi, dürtülerimizi kontrol etmemizi, mantıklı olarak düşünüp karar vermemizi, akıllıca adımlar atmamızı sağlayan bölümdür.
[1] Odaklanmanın nörolojik temellerine ve çokgörevliliğin etkilerine ilişkin şu yazıyı okuyabilirsiniz. https://www.matematiksel.org/odaklanmanin-noro-psikolojik-temelleri/