Metalurji ve malzeme mühendisliği aslında 1960’lı yıllardan beri eğitim veren köklü bir bölüm. Yani birçok üniversiteden daha fazla geçmişe sahip diyebiliriz. İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi de dahil olmak üzere 20’den fazla üniversitede bu bölüm bulunuyor. Belki ismi çok havalı değil ama yaptığınız işin nanoteknoloji olduğunu düşününce bence inanılmaz havalı bir bölüm. Eğer bu bölümün size uygun olduğunu düşünüyorsanız, tereddüt etmeden tercih edebilirsiniz. En önemlisinin kendinize uygun bir meslek seçmek olduğunu asla unutmayın.
Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Taban Puanları ve Sıralamaları
Metalurji ve malzeme mühendisliği nasıl bir bölüm?
Bölümün fark ettiğiniz üzere iki ismi var, metalurji ve malzeme. Bunlar hem birbirleriyle ilişkili hem de biraz farklılar.
Metalurji, kelime anlamı olarak metal bilimi demek. Meslek olarak nasıl derseniz, maden mühendislerinin çıkardıkları cevherlerin saflık derecelerini fiziksel ve kimyasal yöntemler kullanarak arttırma ya da bu metallerin alaşımlarını oluşturma ile uğraşıyorsunuz. Kısacası bu demir-çelik ya da alüminyum fabrikalarında yapılan işlemleri kastediyorum, bu fabrikaların AR-GE, kalite kontrol ya da üretim birimlerinde çalışabiliyorsunuz. Bunlarla ilgili bölümde aldığımız bazı dersler var, tüm bu ayrıştırma süreçlerini tanıyıp hesaplamalar yapıyorsunuz. Açık konuşmak gerekirse, benim ilgimi çeken kısmı burası değil. Yine de şunu belirtmeliyim ki Türkiye bir metal deposu ve bu alanda çalışmak isterseniz her zaman iş var.
Gelelim malzemeye: işte her alanla ilgili işler yapabileceğiniz kısım burası. Bölümde açıkçası bu alanda daha çok ders var.
İlk senenizde tüm mühendisliklerle aynı dersleri görüyorsunuz: kalkülüs (matematik) fizik ve kimya gibi. İkinci sınıfta malzeme bilimi (I & II) ve termodinamik (I & II) dersleriyle bölüme giriş yapıyorsunuz. Malzeme bilimi derslerinde, “Malzemenin içinde ne var ki farklı özellikler ortaya çıkıyor? Bir malzeme neden elektriği iletir, neden kırılır, daha güzeli neden kırılmaz da esner, neden ışığı geçirir?” sorularına cevap buluyorsunuz. Termodinamik de olayların temelini kavramanızı sağlıyor. Her dersten tek tek bahsetmeyeceğim tabi ki ama mesela bir derste bir köprünün hasar görüp görmediğini inceleyebileceğiniz yöntemleri öğrenirken bir derste aynı köprünün hasar gören parçasını bilgisayarda modelleyerek incelemeler yapabiliyorsunuz, başka bir derste mikroskop kullanarak aynı parçanın analizlerini gerçekleştirebiliyorsunuz.
Genelde halk arasında meteoroloji (atmosfer bilimi), metodoloji (yöntem bilimi) veya metaluji (ne demek bilmiyorum ama babam böyle diyor) mühendisliği diye anılan metalurji (metal bilimi) ve malzeme mühendisliğini 2014 yılında kazandım. Belki de birçoğunuzun ilk kez duyduğu bu bölümü ben de lise yıllarımda hiç duymamıştım. Tercih döneminde yaptığım ODTÜ ziyareti sırasında, tamamen rastlantı sonucu, kendimi bu bölümün tanıtımının yapıldığı Kültür Kongre Merkezi A salonunda buldum. O kapıdan çıkarken “Ben bu bölümü okumalıyım.” dediğimi hiç unutmuyorum. Peki bana orada ne anlatıldı, anlatılanlar ile bölümde yaşadıklarım uyuşuyor mu? Spoiler: Uyuşuyor.
Merhaba herkese. Ben Betül, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Bu yazı içerisinde “metalurji ve malzeme mühendisliği” ile alakalı sorulara cevaplar bulabileceğinizi düşünüyorum. Biraz kendimden, biraz ODTÜ’den, biraz da Nobel’den bahsedeceğim bir yazı okuyacaksınız. Ben de yazarken konu buralara nasıl geldi dedim açıkçası, umarım keyif alırsınız.
Metalurji ve malzeme mühendisliğini ne düşünerek tercih ettim?
Ben kafası çok karışık bir lise öğrencisiydim. Ne olmak istediğimi bilmiyordum ama ne olmak istemediğimi çok iyi biliyordum: doktor. Bana asla uygun olmadığını düşünüyordum, hala da öyle diyorum.
Mühendislik desek: evet hesap kitap işleriyle uğraşmayı seviyorum, ama bir bilgisayar mühendisi olacak kadar bilgisayarlarla ilgili değilim, ya da elektrik elektronik mühendisliğine ilgi duymuyorum. Kafam gerçekten çok karışıktı. Ben ne istiyordum?
Okurken hepsi birbirine benzer bölümlerin. Hepsinde ders çalışırsınız. mezun olunca farklı alanlara yönelirler. Aynı bölümden mezun olsanız da başka alanlarda çalışabilirsiniz. Bu yüzden bölüme karar veremeyince ben de ileride nasıl bir ortamda çalışmak istediğime karar vermiştim. Araştırmacı olmak, yaratıcılığımı kullanmak, gerekirse 24 saatimin hepsini adayıp hiçbir şeye ulaşamasam da süreçten keyif almak istiyordum.
Çok soyut şeylerden bahsetmişim gibi gelebilir ancak somut haliyle bu bir bilim insanının hayatını oluşturuyor. Bir bilim insanı olmak istediğime karar vermiştim ama o tercih listesine hangi bölümü yazsam bu isteklerimi karşılayacağını bilmiyordum.
İşte o ODTÜ ziyaretimdeki tanıtımda bu sorunun cevabını alabildim. Eğer metalurji ve malzeme mühendisliğini tercih edersem birçok bölümü de aynı anda tercih etmiş oluyordum.
Bölüm hakkında bu akşam bir canlı yayın olacak. İsterseniz hatırlatıcı kurabilirsiniz.
Tanıtımı gerçekleştiren akademisyen o sunumda bir görsel kullanmıştı. Aradım buldum.
Bu görselde görebileceğiniz gibi metalurji ve malzeme mühendisliği birçok alanla iç içe olan bir bölüm. Yani bu bölüm, okuduktan sonra her alanda çalışabilme imkânı sunuyor: elektrik malzemeleri, makina parçaları, biyomedikal ürünleri ve nanoteknoloji (bu alan başlı başına kocaman bir alan)…
Ben ne istediğimi bilmiyordum da ne istemediğimi biliyordum ya, tek bir alanda kalmak da istemiyordum, çünkü eğer sevmezsem değiştirmem çok da kolay olmayacaktı. Ama bu bölümü seçtiğimde elektrik sevmezsem biyomalzemeye, onu da sevmezsem nanoteknolojiye yönelebileceğimi fark ettim.
Ve o hep istediğim, bilim insanı olma hayalimi bu bölümde gerçekleştirebileceğime karar verdim. Bölüm çoğunlukla bilim ile ilgileniyor. Özellikle yurtdışında, birçok üniversitede bu bölüm “malzeme bilimi” olarak mevcut. Ancak o kadar geniş bi bölüm ki, uygulama alanları ile beraber mühendislik de işin içinde.
Tüm bu faktörler sebebiyle gönül rahatlığı ile metalurji ve malzeme bölümünü tercih ettim. Ne kadar severek anlattığımdan anlayacağınız üzere gölümdeki deneyimlerim bana doğru tercih yaptığımı söylüyor.
Metalurji ve malzeme mühendisliği bölümünden mezun olunca ne oluyor?
Dilerseniz önceden bahsettiğim fabrikalara, beyaz eşya, otomotiv, havacılık, savunma sanayi sektörlerini de dahil ederek AR-GE, kalite kontrol ya da üretim mühendisi olarak çalışabiliyorsunuz. Kısacası, son ürünü olan her şirkette yeriniz var. Hepsi bu kadar değil.
Eğer benim gibi araştırmacı olma hevesiniz varsa, malzeme denilen alan buna çok elverişli. Son yılların fizik ya da kimya dalında verilen Nobel Ödülleri’ne bir bakın, malzeme ile alakalı buluşlar görebilirsiniz. Çünkü yeni bir malzeme ya da bilinen bir malzemenin yeni bulunan bir özelliği, birden fazla kullanım alanı doğuruyor.
Teknolojide çığır açan yeni ürünler görebiliyoruz. Ben de ileride böyle bir başarının hayalini kuruyorum ve yapabileceğime inanıyorum. Nobel konuşmamın bir kısmı hazır bile :).
Metalurji ve malzeme mühendisliği laboratuvarları
Laboratuvarlar bölümün önemli bir parçası. İkinci sınıfta iki tane laboratuvar dersiniz oluyor. Diğer derslerin de teorik bilgiyi destekleyen laboratuvarları olabiliyor ancak bazı derslerin tüm müfredatı laboratuvarda işlenecek şekilde tasarlanmış durumda. Laboratuvar dersleri derken bu tarz derslerden bahsediyorum. Bu derslerde farklı türdeki malzemelerin; yani seramik, metal, polimer ya da kompozit malzemelerin üretim yöntemlerini görebiliyorsunuz. Elektron mikroskopları ile malzemeleri görüntüleyebiliyorsunuz, analizlerini yapabiliyorsunuz. ODTÜ’de okumanın avantajı biraz burada var sanırım, üniversitenin laboratuvar olanakları çok geniş ve pratik eğitime çok önem veriliyor. Mesela 2016 yılında yazdığım bir laboratuvar raporundaki bir görseli sizinle paylaşmak istiyorum.
Burada optik mikroskop altında bir malzemenin mikro yapısını görüyorsunuz. Soldaki görsel başlangıçtaki mikro yapı, sağdaki görsel ise 4 kere soğuk haddeleme (cold rolling) işleminden sonraki mikro yapı. Bu yapısal değişiklik, malzemenin mekanik, elektrik, optik ve ısıl özelliklerinde farklılıklar göstermesine sebep oluyor ve bizler bunları inceliyoruz.
Daha lisans öğrencisiyken bu laboratuvarlarda dersler dışında da, çalışmalara katılabiliyorsunuz. Hocaların laboratuvar grupları oluyor, sizler de girip katkı sunabiliyorsunuz.
Metalurji ve malzeme mühendisliği okuyanlar neye dikkat etmeli?
Bölüm çok geniş. Neyi sevip sevmediğinizi anlamanız gerekiyor. Bu yüzden de okurken hepsini tecrübe etmek çok önemli. Yine ODTÜ bu anlamda da avantaj sağlıyor çünkü birçok farklı alanda çalışan hocalar mevcut. Hocalar sürekli ulusal ya da uluslararası projeler yürütüyor ve siz de bu projelere katılma şansı bulabiliyorsunuz.
Ben mezun olunca ne yapacağım?
Şu günlerde yaşadığımız salgın hastalık süreci umuyorum ki bir an önce sonlanırsa ağustosta Finlandiya’dayım. 2019 yılı bahar dönemini Erasmus programı kapsamında Finlandiya’da Tampere Üniversitesinde geçirdim. Hayatımda yaşadığım en ilginç tecrübelerden biriydi. Daha önce yurtdışına çıkmıştım ama hiç orada yaşamamıştım, yurtta kalmamıştım, derslere girmemiştim. En başta kendimi tanıdığım ve farklı ülkelerden insanlarla kaynaştığım bir dönem geçirdim.
Orada lisans eğitiminlerinin dili Fince, yüksek lisans eğitimlerinin dili ise İngilizceydi. Fincem de pek iyi olmadığı için yüksek lisans dersleri aldım. Henüz lisansımı bitirmeden yüksek lisans dersleri alma fikri başta korkutucu gelse de ODTÜ’de kazandığım temel ile üstesinden gelmek çok zor olmadı. Hatta derslerden daha çok zorlayan şey iklimdi. Havanın çok erken kararması, soğuk olması ve beyazdan başka bir şey görmemek başta alışması zor gelse de sonra çok sevdim. Hatta öyle çok sevdim ki yüksek lisansım için aynı üniversiteye başvuru yaptım, kabul edildim.
Metalurji ve malzeme mühendisliğini tercih etmek
Benim de lise yıllarımda hiç duymadığım metalurji ve malzeme mühendisliği aslında 1960’lı yıllardan beri eğitim veren bir bölüm. Yani birçok üniversiteden daha fazla geçmişe sahip diyebiliriz. Bölümü eğer siz de benim kadar sevdiyseniz, bu bölüm ODTÜ dışında nerelerde var bundan da bahsedelim. İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi de dahil olmak üzere 20’den fazla üniversitede bu bölüm bulunuyor. Belki ismi çok havalı değil ama yaptığınız işin nanoteknoloji olduğunu düşününce bence inanılmaz havalı bir bölüm. Eğer bu bölümün size uygun olduğunu düşünüyorsanız, tereddüt etmeden tercih edebilirsiniz. En önemlisinin kendinize uygun bir meslek seçmek olduğunu asla unutmayın. Umarım anlattıklarım faydalı olmuştur. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.