İnsani yardım “Ne olmak istediğimden emin değilim. Farklı alanlar hakkında fikir edinmek istiyorum.” diyenler için alternatif seçeneklerinizi çoğaltabilecek ve size yeni fikirler verebilecek bir profesyonel çalışma alanı olabilir.
İnsani yardım nedir?
Bu sorunun cevabı olarak aklımıza ilk gelen bir başkasına iyilik olsun diye verdiğimiz destek olabilir. Bu kavramı terim olarak ele aldığımızda ise “insani yardım, doğal tehlikelerden kaynaklanan felaketler ve insan yapımı krizler sırasında ve sonrasında hayat kurtarmak, acıyı hafifletmek ve insan onurunu korumak ve bu tür durumların meydana geldiği durumlarda hazırlıklı olmayı güçlendirmek ve önlem almak için tasarlanmıştır.”
İnsani yardım alanında çalışmak:
İhtiyaç sahibi insanlara yardım etmek, gönüllü bir aksiyon gibi görünüyor olabilir. Ancak içinde birçok teknik alanı barındıran ve kompleks mekanizmalara sahip profesyonel bir çalışma alanı yaratmaktadır.
İnsani yardım neden gerekli?
Doğal afetler ya da insan eliyle oluşturulan afetler, yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın hayatını tehlikeye sokmakta ve acil ihtiyaçlar doğurmaktadır. Bu gibi krizlere bağımsız, tarafsız, yansız, insani ilkeler doğrultusunda müdahale edebilmek ve ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılamak için sahada farklı teknik uzmanlıklara sahip insanı yardım kuruluşlarının koordinasyon içinde çalışması gerekiyor. Bu kuruluşlar barınma, beslenme, gıda, sağlık, eğitim, koruma, hijyen ve sanitasyon gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış olabiliyor.
Nedir bu uluslararası insani yardım kuruluşları, hükümet dışı kuruluşlar?
Ülkemizde insani yardım alanında faaliyet gösteren en temel devlet kurumu İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)’dır. Bunun yanında hem ülke içinde hem de ülke dışındaki afetlere müdahale eden daha farklı devlet kurumları da vardır.
Birçok ulusal ve uluslararası hükümet dışı kuruluşlar (NGO: Non-governmental organizations) Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri, uluslararası kuruluşlar (Birleşmiş Milletler Kuruluşları, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi vb.) da insani yardım alanında tüm dünyada çalışmaktadır. Wikipedia’nın nimetlerinden yararlanıp bu kavramlar hakkında daha çok şey öğrenebilirsiniz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Uluslararas%C4%B1_%C3%B6rg%C3%BCt
Hangi bölümlerden mezun kişiler insani yardım alanında çalışabilir?
Aslına bakarsanız sosyal bilimler, mühendislikler, sağlık, bilgi işlem, yabancı diller gibi birçok alandan mezun kişiler insani yardım kuruluşlarında çalışabilirler. Bu alanda çalışmak için bana kalırsa mezun olunan bölümden ziyade takım çalışmasına yatkınlığınız, değişikliğe ve çok yer değiştirmeye uyum sağlamanız, iletişim, empati ve yabancı dil gibi becerileriniz çok daha önemli.
Çözüm ve sonuç odaklı olma, sürdürülebilir, yenilikçi ve çevre dostu fikirler üretmek her alanda olduğu gibi insani yardım alanında da çok değerli ve sizi öne çıkaracak beceriler. Uzmanlık alanınıza göre sizin için uygun olacak yüzlerce projeden size uygun birini bulabilirsiniz.
Mesela deprem sonrası psikososyal destek sağlayan bir projede ya da savaş sebebiyle yerinden edilmiş kişilerin barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir projede çalışabilirsiniz. Bunun gibi örnekleri internette fazlasıyla bulabilir, insani yardım dünyası hakkında size fikir verebilecek bu siteyi ziyaret edebilirsiniz: https://reliefweb.int/topics.
Çalışma alanlarından daha detaylıca bahsedecek olursak, öncelikle proje temelli tüm çalışmalarda geçerli olduğu gibi burada da proje ya da operasyon yönetimi sürecinden bahsetmeliyiz. Projeyi planlarken öncelikle ihtiyacın ne olduğunu tespit etmek, kanıta dayalı değerlendirmeler ve analizler yapmak, bu sonuçlara göre proje uygulama sürecini planlamak, proje uygulamaya başladıktan sonra yapılan çalışmaların nitel ve nicel çıktılarını değerlendirmek ve izlemek, raporlamak gerekir. Ayrıca tüm bu süreçte fon sağlayıcılar, faydalanıcılar, uygulayıcılar, hizmet ya da malzeme sağlayan şirketler, yerel otoriteler, diğer sivil toplum kuruluşları vb. ile koordinasyon ve iletişim içerisinde olmak gerekir. Tüm bu operasyonu yönetmek için de bu bahsettiğimiz kademelerde farklı kişilerin çalışmasına ihtiyaç duyulur. Proje yöneticileri, izleme ve değerlendirme yapan bilgi işlemciler ve veri yöneticileri, finansçılar, satın almacılar, insan kaynakları ve lojistik çalışanları gibi farklı ünvanlarda insani yardım alanında çalışılabilmektedir. Bu kişiler kuruluşların genel merkezlerinde ya da projenin uygulanacağı bölgede yani sahada görev alabilirler. Birçok uluslararası kuruluşun ya da uluslararası hükümet dışı kuruluşun küresel, bölgesel ya da ülke çapında merkezleri olduğu gibi bunun yanında projelerin yoğunlukla uygulandığı bölgelerde saha ofisleri mevcuttur.
Ayrıca, projenin hangi sektörde ve uzmanlık alanında olduğuna göre değişecek olan teknik desteği veren çalışanlara ihtiyaç vardır. Size bir fikir vermek için savaş durumundan dolayı yerinden edilmiş kişilerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasını hedefleyen bir projeyi ele alalım. Öncelikle geçici barınmayı sağlayacak malzemenin koşullara göre ne olacağı, malzemenin cinsi, boyutu, nasıl kurulacağı, kurulacak alandaki mülkiyet hakları, topluluğun sosyal ve kültürel yapısına uygunluğu, özel ihtiyaç sahibi kişilerin ihtiyaçlarına cevap vermesi, güvenliği, su ve elektrik gibi ihtiyaçların nasıl karşılanacağı gibi birçok teknik detaya cevap verilmesi gerekir. Bunun için de bu projede bu uzmanlık alanlarında çalışacak mühendislere, teknisyenlere, hukukçulara, sosyologlara vb. ihtiyaç duyulabilir.
Ne devlet ne özel sektör diyenler için uygun bir kariyer
“Memurluk bana göre değil gibi, özel sektörde de istediğim bir alan var mı emin değilim…Üçüncü bir alan yok mu?” diyenlere alternatif olarak hükümet dışı kuruluşları -daha da kapsayıcı bir terim ile- sivil toplum kuruluşlarını ve uluslararası kuruluşları araştırmalarını ve tanımalarını şiddetle tavsiye ederim. Ülkemizde özellikle 2000’li yıllarda sivil toplum kuruluşları daha da önem kazanmış ve farklı alanlarda üçüncü bir sektör olarak yerini almıştır. Fakat kendi deneyimlerimden de yola çıkarak söyleyebilirim ki hala profesyonel bir çalışma alanı olarak sivil toplumun tanınırlığı özellikle kendine meslek seçme ya da üniversitede bölüm seçme dönemindeki gençler arasında yeterince yer bulmamıştır. Neyse ki bu yazıyı okuyanlar için bu durum farklı tabi.
Üçüncü sektör:
“Peki bu kurumlar ve neler yaptıkları hakkında nasıl daha çok bilgi edinebilirim?” diyorsanız, Birleşmiş Milletler Kuruluşlarının (UNHCR, UNICEF, WFP, UNFPA, WHO, OCHA vb. gibi), Kızılay’ın web sitelerini inceleyebilirsiniz.
Bu kurumların mülteciler, sığınmacılar, yerinden edilmişler, çocuklar, kadınlar gibi farklı gruplara yönelik koordinasyon, teknik destek, programların yürütülmesi ve uygulanması gibi çalışmaları hakkında bilgi edinebilir ve iş ilanlarını takip ederek, ne gibi beceriler ve uzmanlık alanları istediklerini gözlemleyebilirsiniz.
Yabancı dilin önemini burada sanırım bir kez daha vurgulamak gerekecek. Uluslararası kuruluşlarda çalışmak istiyorsanız İngilizce ve bunun yanında Arapça, Fransızca ve İspanyolca gibi diller bu zamanda sahada çalışan kişiler için ön plana çıkmaktadır. İnsani krizlerin olduğu bölgelerde konuşulan dilleri bilmenizin uluslararası bir insani yardım çalışanı olmanızda büyük faydası vardır.
Göç alanında çalışmak:
Sosyal medyadan ve haberlerden de aşina olabileceğiniz gibi dünyadaki insan eliyle yapılan felaketler yani savaşlar sebebiyle dünya büyük ölçekte göç krizleri ile mücadele ediyor. Son yıllarda Türkiye’nin ve tüm dünya ülkelerinin çok daha fazla etkilendiği bu göç krizlerinin bir sonucu da farklı araştırma ve iş alanlarını doğurmuş olmasıdır.
Şu an tüm dünyadaki en büyük mülteci krizini yaratan Suriye’deki iç savaş, maalesef hem Suriye içinde hem de göç edilen ülkelerde çok büyük insani yardım ihtiyaçları doğurmuştur. Mültecilerin, sığınmacıların, yerinden edilmişlerin ve vatansızların insan haklarına saygı gösterilmesi; eğitim, sağlık, çalışma vb. gibi temel haklar çerçevesinde hizmetlere erişebilmeleri ve kalıcı çözümler bulunması ile ilgili ülkemizde ve diğer birçok ülkede çalışmalar devam etmektedir.
Son yıllardaki bu büyük göç krizleri ile birlikte ülkemizde de çeşitli uzmanlık alanlarında istihdam yaratan birçok insani yardım uygulaması faaliyete geçmiştir. Ayrıca insan hakları, mülteci hakları ve insancıl hukuk gibi alanlarda çalışan hukukçulara, psikologlara, sosyologlara, sağlıkçılara, sosyal hizmet çalışanlarına, yabancılara Türkçe eğitimi veren eğitimcilere, özel eğitimcilere, barınma, temiz su, sıhhi tesisat gibi alanlarda çalışan mühendislere, bilgi işlemcilere vb. ihtiyaç artmıştır.
Ben de ne istediğinden pek emin olmadan, biraz bilinçli, biraz kulaktan dolma bilgilerle uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi bölümlerini tercih etmiştim. Bir üçüncü yol arayan sosyal bilimler öğrencisi olarak kamuda ve özel sektörde stajlar, sivil toplum kuruluşlarında gönüllü çalışmalar yapmış ve en nihayetinde sivil toplum kuruluşlarında veya uluslararası kuruluşlarda çalışmanın benim için en iyisi olacağına karar vermiştim. Zor elde edilen bir mezuniyet sonrası işsizlik, ne yapacağını bilememe, KPSS baskısı sürecinden geçmiş, nihayetinde yüksek lisans sonrası alanımı bulmuştum. İlk önce ulusal bir dernekte sahada çalışmaya başladım ve şimdi uluslararası bir kuruluşta sahada çalışmaya devem etmekteyim. Bu çalışmak istediğim alanı bulma serüveni benim için kolay olmamıştı ama umarım aldığınız destekler ile birlikte sizin için çok daha kolay olur. Kendi doğrunuzu ve kendi yolunuzu bulmanız dileğiyle.