Nihan Bayazıt – universkop.com https://universkop.com TYT ve AYT Hazırlık | Motivasyon | Tercih Mon, 13 Sep 2021 14:51:31 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.6.2 Özel Eğitim Öğretmenliği – Röportaj https://universkop.com/ozel-egitim-ogretmenligi/ https://universkop.com/ozel-egitim-ogretmenligi/#respond Mon, 13 Sep 2021 14:14:15 +0000 https://universkop.com/?p=71526 Özel eğitim öğretmenliği hakkında merak edilenleri bir özel eğitim öğretmenine sizin için sordum. Bu özel eğitim öğretmeninin benim canım kardeşim Burcu olması da cabası.

Özel Eğitim Öğretmenliği nedir?

ÖEÖ; bedensel ve zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireyleri eğitmek amacıyla yetiştirilen eğitimcilerin oluşturduğu meslek grubudur.  İşitme Engelliler, Zihin Engelliler ve Görme Engelliler öğretmenliği birbirinden ayrı bölümler olarak eğitmen verirken 2017 yılında Özel Eğitim Öğretmenliği adı altında birleştirilmiştir.

Özel Eğitim Öğretmenliği bölümünün dersleri nasıldır?

4 yıllık lisans müfredatının içinde; Zihin engellilere; Matematik, Türkçe, Hayat Bilgisi öğretimi, bireyselleştirilmiş eğitim planı hazırlama, davranış değiştirme teknikleri, uygulamalı davranış analizi gibi bir çok öğretim yöntemini kapsayan dersler bulunuyor.

Sen hangi üniversiteden mezunsun? Bölümünden bahseder misin?

Ondokuz Mayıs Üniversitesinden mezunum. Alanım işitme engelliler öğretmenliği. Zihin engellilerden farklı olarak bir insanın nasıl işittiği veya neden işitemediği, işitme cihazlarının kullanımı üzerine dersler gördük. Özel eğitim öğretmenliği bölümünde gerçekten başarılı akademisyenler vardı. Özellikle Salih Rakap’tan bir dönem staj dersi aldım ve özel eğitime dair kısa zamanda çok şey öğrendim

Sence özel eğitim öğretmenliği okumak için hangi üniversiteler tercih edilmeli?

Anadolu üniversitesi, Gazi üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (Serpil hoca orada olduğu için:)

Özel Eğitim Öğretmeni olmak için gerekli yeterlikler nelerdir?

Sabır, sebat, sükûnet, merhamet…

Öğrencilere duygusal yaklaşmaktan çok akademik ve davranışsal olarak onlara ne katabileceğimize odaklanmak durumundayız. Özel eğitim öğretmenlerinin öğrencilerine karşı bazı davranışları dışarıdan çok katı görünebilir ancak bu davranışlar öğrencilerinin kazanmasını hedefledikleri becerilerin öğretimi için gerekli davranışlardır. Örneğin, bir öğrenciye merdivenden inme davranışını kazandırmak için elinden tutmak yerine yüksek sesle komut verip dikkatini toplamasını sağlamak gerekmektedir. Çünkü elinden tutmak öğrencinin bu davranış için bağımsızlık kazanmasında yeterli değildir.

Özel Eğitim Öğretmenliği mezunu ne iş yapar?

Devlet kadrolarında öğretmen olarak çalışabilir, kamu dışında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışabilirler. Kendileri rehabilitasyon merkezi açabilirler. Ayrıca özel ders imkanı çok fazladır.

Özel Eğitim Öğretmenliğinin ataması nasıldır?

KPSS’de alan bilgisi sınavı henüz özel eğitim öğretmenliği için eklenmemiştir. Genel kültür genel yetenek ve eğitim bilimleri sınavlarından 68-70 arası puan alan adaylar atanabilmektedir. (2020 verileri)

Özel Eğitim Öğretmenlerinin çalışma şartları nasıldır?

Devlet okullarında öğretmenlik yapıldığında öğretmenlere uygulanan kıyafet zorunluluklarından muaf tutuluyoruz.   Ek ders ücretleri %25 daha fazla oluyor. Ayrıca özel eğitim öğretmenlerinin okul nöbetleri bulunmuyor. Nöbetlerini sınıflarında yapabiliyorlar. Sınıfta 2 öğretmen çalışılıyor.

Mesela sen kamuda çalışıyorsun, bize iş hayatını anlatır mısın?

Kamuda yani devlette çalışan bir özel eğitim öğretmeni hangi kademede çalıştığına bağlı olarak günde 6 veya 7 saat derse girer. Ben 6 saat derse giriyorum. Lise düzeyinde çalıştığım için haftalık 30 saatin yaklaşık 14 saatine branş öğretmenleri giriyor fakat ben de sınıfta bulunmak zorundayım bu derslerde. Maaş olarak 4800 net maaş ve yaklaşık 1300 civarı ek ders ücreti alıyorum. Evde eğitim kurslar veya ortaokul hafif düzeyde derse giren öğretmenleri de hesaba katarsak bu ek ders ücreti 2300 civarını bulabiliyor. Yazın 2 ay kesintisiz tatilimiz var. Yorulup yorulmamak öğretmenin elinde bence. Tekniklere hakimse ve ne yapacağını biliyorsa en ağır öğrenciyle bile rahat çalışır. Tabi her çocuk farklı özelliklere sahip olduğu için genel anlamda yorucu bir iş.

Özel Eğitim Öğretmenliği okuduktan sonra başka bir meslek yapılabilir mi?

Tabi her bölümde olduğu gibi özel eğitim mezunları da farklı alanlara yönelebilir ancak bu bölüm belirli bir alana odaklanmış bir eğitim vermektedir.

Özel Eğitim Öğretmenliğinde akademide kalmak nasıl?

Özel Eğitim mezunları çok fazla akademik ilerlemeyi tercih etmediği için akademisyen olmak isteyen adaylar için güzel bir tercih olacaktır.

Neden Özel Eğitim öğretmenliği bölümünü seçtin?

Ataması kolay diye.

Engelli çocuklara yardım edebilmek için.

]]>
https://universkop.com/ozel-egitim-ogretmenligi/feed/ 0
Ders Çalışma Ortamı Nasıl Olmalı: 6 Tavsiye https://universkop.com/ders-calisma-ortami-6-tavsiye/ https://universkop.com/ders-calisma-ortami-6-tavsiye/#respond Tue, 20 Apr 2021 13:18:43 +0000 https://universkop.com/?p=69576 Bir sınava hazırlanan ve yoğun şekilde ders çalışanlar için verimliliği artıracak her unsur değerlendirilmeli. Ders çalışma ortamı da verimliliği artırabilecek en önemli unsurlardan bir tanesi. Hem de ders çalışma ortamında küçük değişiklikler yaparak çalışma verimliliğinizde dişe dokunur gelişmeler elde edebilirsin.

Ders çalışma ortamı ile ders çalışma verimliliği arasında güçlü bir bağ var. Ortamda değişiklik yaptığın zaman çalışma verimliliğinde de bir değişiklik yapmış olursun. Peki en verimli ders çalışma ortamı nasıl olmalı? Senin için 6 başlıkta ders çalışma ortamının nasıl düzenlenmesi gerektiğini aşağıda anlatıyorum.

1. Dağınıklıktan kurtul!

Masan ne kadar düzenli olursa, dikkat dağıtıcı şeylerden de o kadar uzaklaşmış olursun. Bunun yanında dağınıklığın stresi artırabileceğini unutmamalısın.

Masanın üzerinde o gün ilk olarak başlayacağın konuyla ilgili 1-2 kitap olduğunda mı daha kendinden emin, ne yapacağını bilerek çalışmaya başlarsın yoksa çözülmeyi bekleyen onlarca soru bankası gördüğünde mi?

Kararı sen ver.

“Hocam benim dağınıklığımın içinde bir düzen var.” Bu cümleyi sıklıkla duyuyorum. Evet vardır tabi, örneğin çalıştığın kitaplar bir kenarda üst üste durabilir. Ancak benim dikkat çekmek istediğim şu:

Okulda ya da dershanede masanın üzerinde bulunması garip olan ne varsa evdeki masanda da onlar olmamalı. Yani en azından AYT kitabının arasından çorap çıkmasın.  Bu düzeni annen öyle dedi diye yapmıyorsun; kendin için, derse odaklanabilmek için yapıyorsun.

2. Elindekini değerlendir!

Ders çalışma ortamını ideal hale getirmek o kadar da zor değil. Uçuk kaçık projelere, büyük yatırımlara gerek yok.

Ders çalışmak için öncelikli ihtiyacın bir masa ve bir sandalye. Bu minimum ihtiyaçları karşılamak için pratik çözümler üretebilirsin. Ders çalışma masan İkea değil diye diye ders çalışmayacak değilsin.

Odanda masan yoksa balkonda duran katlanır masayı al, salondaki sandalyeyi koy önüne bitti gitti. Unutma, masanın sandalyenin güzelliği senin sınav başarını etkilemeyecek.

3. Sınırları belirle!

Ders çalışma ortamı için bir oda ayarlayabiliyorsan şanslısın. Oda ayarlayamıyorsan da en azından ders çalıştığın alan olarak bir masayı belirlemelisin. Ders çalışma masanda sadece ders çalışmalısın.

O masada yemek yeme, dizi izleme, oyun oynama. Artık o masa senin için hem okul hem dershane hem kütüphane.

Mekanının sınırlarını belirlemek derse odaklanma konusunda da sana yardımcı olacaktır. Sınıfta dizi izleyip yemek yemediğin gibi, o masada da bunu yapmamalısın.

Masanın başına geçtiğinde seni oyalayacak her şeyden uzaklaşmış olman için bu ayrımı yapmalısın. Ders çalışmaya oturup bir bölüm dizi izlemek bazen çok masum gibi görünse de derse başlamanı geciktirecek ve zaman kaybetmene sebep olacak. Bu sorunu kökten çözmek için ders çalışma masana oturduğunda ders çalışmaktan başka hiçbir şey yapmamaya alışmalısın.

Öğle aralarında ya da çalışman bittiğinde masandan uzaklaşmak emin ol sana da iyi gelecek.

4. Eşiği atla!

Çalışma ortamı yaratırken sadece fiziksel faktörleri değil, psikolojik etkileri de düşünmelisin.

Özellikle sınava evde hazırlanmayı tercih edenlerin sayısı artmaya başladı. Evde iş için veya dersler için çalışanlara yönelik olarak birçok araştırmacının tavsiyesi eşiği atlama pratiğidir.

Okula giderken hazırlanıp evden çıkıyorsun, yolda belirli bir süre geçiriyorsun ve okula ulaşıyorsun. Ev ile okul arasında geçen bu süre aslında seni “evdeki senden” uzaklaştırıp “öğrenci sene” dönüştüren psikolojik bir eşik. Bu eşiği evde atlamadığında derse odaklanmak, programına başlamak daha zor olacaktır.

Sen kendine bir sabah rutini belirleyip derse başlamadan önce bunu uygularsan bu eşiği yaratmış olursun.  Bunun etkisini denemeden fark edemezsin. İstersen bir gün kalktığında pijamalarınla masanın başına geçip çalış. Ertesi gün de ders çalışmadan önce üzerini değiştirip, kahvaltı yapıp sevdiğin bir müzik açıp gözlerin kapalı 5 dakika geçir. İki gün arasındaki odaklanma farkını gördüğünde bu geçişin değerini anlayacaksın.

5. Düzenini tanıt!

Sınava hazırlık sürecinde en büyük destekçin ailen. Onlar da bazen senin içinde bulunduğun durumu, sınav gündeminin sende yarattığı stresi ya da ihtiyaçları anlayamayabilirler. Bunun için isyan etmek yerine kendini anlatmalısın.

Çalışma ortamında nelere ihtiyacın olduğunu, orada ne kadar vakit geçireceğini, ses konusunda ne kadar hassasiyet beklediğini ya da seninle iletişime geçebilecekleri saatleri söylemezsen deneme çözerken meyve tabakları da gelir, ekmek almaya da gönderilirsin üstüne bir de hiç çalışmıyorsun diye de suçlanırsın.

Mekanını ve programını düzenledikten sonra uygulanabilir olması için birlikte yaşadığın kişilerle iletişimin çok önemli. İletişim sadece söylemek ile bitmiyor. Söylediğin ile yaptığın ne kadar paralel olursa o kadar kabul göreceksin.

6. Keyif al!

Sürekli aynı mekânda zaman geçirmek gerçekten bunaltıcı olabilir. Bu zamanlarda baktığında sana keyif verecek, motivasyonunu artıracak şeyleri kullanabilirsin.  Sevdiğin bir resim, hayalindeki üniversiteye ait bir kartpostal, her gün ilgileneceğin bir bitki bile sana iyi gelebilir.

Sınava hazırlık sadece bir süreç, sen ders çalışmaktan ibaret değilsin. Kendini hatırlayıp, ne için emek verdiğini aklında tutmalısın.

]]>
https://universkop.com/ders-calisma-ortami-6-tavsiye/feed/ 0
Ders Çalışma Programı https://universkop.com/ders-calisma-programi/ https://universkop.com/ders-calisma-programi/#respond Thu, 12 Mar 2020 15:30:49 +0000 https://universkop.com/?p=63840 Ders çalışma programı YKS hazırlığı yapan öğrenciler için stresi azaltmak ve performansı yükseltmek açısından oldukça önemli. Peki ders çalışma programı nasıl yapılır?
Günlük ders çalışma programını bu yazının sonundaki linkten PDF olarak ücretsiz indirebilirsiniz.

Günlük Ders Çalışma Programı Nasıl Yapılır?

Zaman daralıyor, çalışılacak çok konu var. Ders çalışmak için her şey hazır.  Bir türlü planınızı yapıp başlayamıyorsanız birinin size program vermesini beklemeyin. Kendi programınızı yapabilmeniz için tüm bilgiler burada!

Ders çalışma programı hazırlamanın 6 adımı:

1. Adım: Gerçekçi olun

En önemli adımı burada atıyoruz, gerçekçilik. Ne durumdasınız? Bu zamana kadar neler yaptınız? Ne kadar zamanınız var? Fiziksel ve psikolojik olarak ne kadar dayanıklısınız? Hedefinize ne kadar yakınsınız? Bu tip sorulara doğru cevap verip programınızı bu gerçekler üzerine kurmanız gerek.

Sizi en iyi yine siz bilirsiniz. Kendinizi kandırarak sınava hazırlanamazsınız.

2. Adım: Zamanınızı planlayın

Uyanık olduğunuz her saniyeyi ders çalışarak geçiremeyeceğinizin farkında olmanız uygulayamayacağınız bir program yapmanıza engel olacaktır.

Burada öğrenciler ikiye ayrılıyor. Birincisi, okula ya da herhangi bir kuruma giden öğrenciler: Sizler, eve geliş saatinizden bir ya da bir buçuk saat sonra başlayacak bir program hazırlamalısınız. Aynı şekilde programınızı yatma saatinizden bir buçuk saat önce bitirmelisiniz.

Kendi kendinize çalışmak için çok az zamanınız olacaktır. Ama okul ve dershaneyi zaman kaybı olarak düşünmeyin. Temel çalışmalarınızı orada bitirip, tekrar yapma, soru çözme gibi çalışmalarınızı evde yapabilirsiniz. Unutmayın! Okul ve dershane sizin sosyalleşmenizi değil bir şeyler öğrenmenizi amaçlar.  Bu kurumları nasıl değerlendireceğiniz sizin elinizde.

İkincisi ise evde kendi kendine çalışan öğrenciler: Sizler, nasılsa bu seneyi çalışmaya ayırdım öyleyse günde on beş saat çalışmalıyım diyebilir ya da nasılsa çok vaktim var diyerek çalışmayı erteleyebilirsiniz.

İkisi de büyük hayal kırıklıklarıyla sonuçlanabilir. Dinlenmek, sosyalleşmek gibi insani ihtiyaçlarınızı yok sayarsanız çalışmanız uzun vadeli olmayacaktır. Bir yerden sonra çeşitli sıkıntılar doğuracaktır. Dinlenmeye ve sosyalleşmeye çok zaman ayırırsanız da çalışmanız olmayacaktır.

İkisini de yapmayıp sınava hazırlanmayı bir iş gibi düşünebilirsiniz. Sabah 09.00’dan  akşam 18.00’e kadar okula gider gelir gibi aynı saatte masanın başına geçmeyi başarabilirseniz düzen ve süreklilik konusunda endişeye gerek kalmaz. Konu çalışmalarınızı ve soru çözümlerinizi bu saatler arasında yapabilirsiniz.

Mesainiz bittiğinde kendinize dinlenmek ve sosyalleşmek için üç saat ayırabilir 21.00 22.30 saatleri arasında ise günün değerlendirmesini yapabilirsiniz. Çözemediğiniz sorulara ya da aklınıza takılan konuya tekrar bakabilirsiniz.

3. Adım: Bir konuya ne kadar süre ayıracağınızı belirleyin

Yukarıda bahsettiğim düzeni sağlamak hiç kolay değil ama zor da değil! Yeter ki bu saatler arası yapabileceğiniz çalışmalar konusunda da gerçekçi olun!

Konular çok ama zaman az diye günlük planınıza çok fazla konu yazarsanız yetişmeyecektir. Yetişmediği gibi, daha çok stres yapıp umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Onun yerine esnek bir program yapın. 1 saatte bitirebileceğinizi düşündüğünüz konuya 2 saat ayırın. Vaktiniz artarsa ek bir çalışma yapabilir ya da bir sonraki konuya erkenden geçebilirsiniz.

Bu çalışma motivasyonunuzu da artıracaktır. Unutmayın, her konu için gereken süre aynı olmayacak!

4. Adım: Durumunuzu analiz edin

Kendinizi tanıyın arkadaşlar. Çok heyecanlıysanız, dikkatsizseniz ya da tembelseniz -ki bunu itiraf etmek zordur- zoru başarıp kendinizi yansız bir şekilde değerlendirin.

Çoğu öğrenci kendisini objektif olarak değerlendirmeyip suçu başkalarına atar. Oysa ki problemi çözmek için kaynağına inmeniz gerek. Bu noktada kendinize dışarıdan bir gözle bakmayı deneyebilirsiniz.

Sorumlu olduğunuz konuların listesini yapın. Bu zamana kadar ne yaptığınızı, neyi ne kadar bildiğinizi değerlendirin. Sonrasında kalan konular hakkında fikir sahibi olup plan yapmaya başlayabilirsiniz.

Aşağıdaki formlar bu aşamada size yardımcı olacaktır.

Aylık plan üzerinden çalışmalarınızı takip edebilir, hedeflerinizi belirleyebilirsiniz. Bu hedeflerinize ulaşmak için haftalık olarak neler yapmanız gerektiğini günlere dağıtmak için aşağıdaki haftalık planlayıcıyı kullanabilirsiniz.

5. Adım: Boş zamanlarınızı planlayın

Dinlenme zamanlarınızda ne yapacağınızı planlamak, aradan sonra derse geri dönmenizi kolaylaştıracaktır. Örneğin 10 dakikalık molanızda sosyal medya hesaplarınızı kontrol etmek hiç iyi bir fikir değil! Bu asla 10 dakika sürmez.

Zamandan da öte, orada gördüğünüz bir şey canınızı sıkabilir, motivasyonunuzu düşürebilir ya da sizi tamamen başka şeyleri düşünmeye itip dikkatinizi dağıtabilir. Bunun yerine, molanızı yüzünüzü yıkayıp hava alarak, belki bir bardak çay içerek geçirirseniz hem dinlenmiş hem de dersten kopmamış olursunuz.

Ayrıca izlediğiniz bir diziye, sevdiğiniz bir oyuna ya da dışarıda yapacağınız bir etkinliğe de programınızda yer verebilirsiniz. Programınıza yazdığınız bir bölüm dizi sizin için zaman kaybı değil, ikinci bölüme geçmenizi engelleyen bir araç olabilir. Sürekli ders çalışmadığınızı arada kendinize de zaman ayırdığınızı bilmek sizi ferahlatacaktır.

6. Adım: Programınızı yazın

Söz uçar yazı kalır…

Programınızı düzgün bir şekilde yazmak hem ne çalışacaktım diye düşünerek zaman kaybetmenizi engeller hem de motivasyonunuzu arttırır.

Günlük çalışmalarınızı sizin için hazırladığımız günlük planlayıcıyı kullanarak takip edebilirsiniz.

TYT ve AYT İçin Günlük Ders Çalışma Programı

Renkli PDF

Siyah Beyaz PDF

]]>
https://universkop.com/ders-calisma-programi/feed/ 0
Günde kaç saat ders çalışılmalı? Günde kaç soru çözülmeli? https://universkop.com/gunde-kac-saat-ders-calisilmali/ https://universkop.com/gunde-kac-saat-ders-calisilmali/#comments Fri, 18 Oct 2019 12:00:41 +0000 https://universkop.com/?p=932 Sınava hazırlık sürecindeki öğrencilerden en çok duyduğumuz sorular; “Günde kaç saat ders çalışılmalı?”, “Kaç soru çözülmeli?”, “Günde kaç farklı ders çalışmalıyım?”, “Bir konuya ne kadar vakit ayırmalıyım?” şeklinde çeşitleniyor. Çok daha yaratıcı sorular da olduğu oluyor tabi…

Bu sorulara genellikle şu şekilde cevap bulunmaya çalışılıyor:

a,b,c,… kadar ders var, a.x, b.y, c.z,….= x ≤ ∞ kadar konu var, sınava 250 gün kaldı desek, günde 10 saati ihtiyaçlar için ayırsak, 14 saatin şu kadarı okula gitse…….PUFFF

Bu hesabın içinden çıkabilenler denklemlerine yeni bilinmeyenler ekliyor. Tüm bunların cevabını bulduktan ve program yaptıktan sonra çalışmaya başlanacak çünkü.

Sabri bey ne yapıyorsunuz?

Tabi ki plansız bir çalışma verimsiz olacaktır. Program, düzen sınava hazırlık sürecinde önemli bir araçtır ancak amaç haline dönüştüğünde sizden çok fazla zaman çalacaktır.

View this post on Instagram

Programlı çalışmak, hem motivasyonunuzu hem de çalışma veriminizi arttıracaktır. Fakat bu durum, program bir amaç değil araç olduğunda geçerlidir. Her öğrenci, kendine güzel güzel takvimler hazırlayıp bütün konuları tam planladığı gibi çalışabilmeyi ister. Ama ne yazık ki hayat öyle bir şey değil. Bazı konular sizin için beklediğinizden zor olabilir ve çok daha fazla zaman gerektirebilir. Tüm gün ders çalışmayı planladığınız bir gün alarmınız çalmaz ve uyanamazsınız. Çok hasta olabilirsiniz. Bunların hiçbiri uzak ihtimaller değil ve sonuç olarak sizin en başında yaptığınız mükemmel planın aksamasına neden olacak şeyler. Siz her gün yeni bir plan yapmaya çalıştıkça ders çalışacağınız süreden çalıyor olacaksınız. Bunun yerine önceki planda sıradaki konuya geçebilir, eksiklerinizi kapatabilirsiniz. 👌⠀⠀ .⠀⠀⠀⠀⠀ .⠀⠀⠀⠀⠀ .⠀⠀⠀⠀⠀ #tyt #ayt #yks #yks2020 #2020tayfa #2020tayfaçalışıyor #2019tayfa #2020yks #matematik #mezuntayfa #mezun #ygslys #ösym #fizik #tytfizik #yksfizik #motivasyon #2019tayfa #studygram #studyblr

A post shared by Ertan Sinan Şahin (@ertansinansahin) on

Mükemmel plan için aklınıza gelen soruların bir kısmı ders çalışmayı ertelemek için zihninizin karşınıza çıkardığı engeller olabilir. Çünkü ders çalışmak zor, emek istiyor, motivasyon istiyor. Plan program yapmak çok daha kolay. Ama bu sınavda başarılı olmak için zor yolu, yani ertelememeyi seçmek zorundasınız. Zor olan yoğun bir şekilde ders çalışmak. Zihninizin sizi uyduruk sorular ile engellemesine izin vermemek, sorulara hazırlıklı olabilmeniz için hepsini tek tek gözden geçirelim:

1. Günde kaç saat ders çalışılmalı?

Her öğrencinin günlük rutinleri farklılık gösterir. Kimi öğrenci okuldan saat 3’te çıkarken bazı öğrencilerin eve giriş saatleri akşam 9’u bulabiliyor. Bunun dışında mezun olup evde kendi kendine çalışan öğrenciler için bir öneri yapılabilir; düzeni sağlamak için okula, işe gidiyormuş gibi her gün aynı saatte masanızın başına geçmelisiniz. 9.00-18.00 mesai saatiniz olabilir. Önemli olan kaç saat çalıştığınız değil verimli çalışıp çalışmadığınız.

Bu noktada kendinize ayırdığınız ve dinlendiğiniz zamanlar programınızın sürdürülebilir olması için oldukça kritik.

2. Kaç soru çözülmeli?

Günde 300 sorudan az soru çözen öğrenciyi ÖSYM sınava almayacakmış gibi bir uygulama çıkmadığı sürece bunun da bir önemi yok. Burada dikkat edilecek nokta çözdüğünüz sorunun size katkı sağlaması. Soru sayısını doldurmak için seviyenizin çok altında bir kaynaktan beyniniz muhallebi kıvamına gelene kadar soru çözmek size kocaman bir zaman kaybından başka bir şey kazandırmaz. Aynı şekilde sizi zorlayan sorularla karşılaşınca hemen çözümüne bakmak da doğru değil. Çözemediğiniz soruları nasıl değerlendirmeniz gerektiğine bu yazımda değinmiştim. Okumanızı tavsiye ederim.

3. Günde kaç farklı ders çalışmalıyım?

Bu tamamen senin zamanına ve tam olarak ne çalıştığına bağlı olarak şekillenecek bir konu ancak beyninin bir sınırı olduğunu unutmamak lazım. Örneğin tüm gün aynı konuyu çalışmak ne kadar verimsiz olacaksa, bir gün içinde 6-7 konu çalışmak da aynı şekilde verimsiz olacaktır. Ders çalışmak için ayırdığınız zamana göre konu sayısını belirleyebilirsiniz. Çorba yapmıyorsunuz, ders.

4. Bir konuya ne kadar vakit ayırmalıyım?

Gerektiği kadar. Ama bir konuyu anladıktan sonra diğer konuya geçmeyi ertelememek çok önemli. Psikolog Emine Kaya Bican’ın erteleme hakkında yazdığı bu yazısına göz atmanızı tavsiye ederim.

5. Haftada kaç konu bitirmeliyim?

Bu soru bizi ‘Günde kaç saat ders çalışmalıyım?’ sorusuna verdiğimiz cevaba yönlendiriyor ve misler gibi bir kısır döngüye giriyoruz.

Özetle; sınava hazırlanmanın net bir yöntemini bulmaktan ziyade size uygun yöntemi bulmak için çalışmalısınız. Çalıştıkça sizin için doğru olan cevapları da bulduğunuzu ve uygun yöntemle çalıştığınızda çok daha iyi anladığınızı fark edeceksiniz.

Hayattaki her gününüzü planlayamayacağınız gibi sınava hazırlanırken de her anınızı planlamaya çalışmayın.

Başarılar 😊

]]>
https://universkop.com/gunde-kac-saat-ders-calisilmali/feed/ 2
YKS’ye Hazırlanırken Çözülemeyen Soruları Nasıl Çözmeliyiz? https://universkop.com/yksye-hazirlanirken-cozulemeyen-sorular/ https://universkop.com/yksye-hazirlanirken-cozulemeyen-sorular/#respond Sun, 06 Oct 2019 10:00:45 +0000 https://universkop.com/?p=837 Üniversiteye hazırlık sürecinde planınızı programınızı yaptınız, her şeyi oturttunuz, tüm kaynakları hazırladınız ve başladınız çalışmaya. Çoğunuzun önemsemediği bir problem çıkacak karşınıza. Çözülemeyen sorular!

Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve internet kullanımının yaygınlaşması hayatımızın her alanını etkilediği gibi sınava hazırlanan öğrencilerin çalışma disiplinlerini de değiştirdi. YKS 2020’ye yönelik hazırlanan kaynakların büyük bir kısmı video çözümlü olarak yayımlanıyor, WhatsApp ve Telegram’da da yüzlerce soru çözüm grupları bulunuyor, soru çözümü üzerine onlarca uygulama geliştiriliyor. Çözüme ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir sistemde çoğu öğrenci de soruya zaman ayırmak yerine hemen çözümüne bakıyor. Ancak unutulan bir nokta var; çözemediğiniz sorunun çözümüne ulaşma yönteminiz sizin sınav başarınızı doğrudan etkileyecektir.

Öncelikle soruyu neden çözemediğinizi tespit etmeniz gerek. Bu bilgi eksikliği, bildiğinizi aktaramama (soruyu görememe), dikkatsizlik ya da işlem hatası olabilir. Siz sadece 5 dakika zaman ayırıp çözümüne baktığınız bir soruyu neden çözemediğinizi bilemezsiniz. Bu durumda da aynı soru karşınıza tekrar çıktığında (belki de YKS’de) çözememe ihtimaliniz oldukça yüksek olur.

Çözülemeyen sorular için nasıl bir yol izlenmeli?

Bunun yerine soruyu kenara ayırıp daha sonra tekrar çözmeye çalışabilirsiniz. Ayrıca soruyu neden çözemediğinizi bulmaya çalışıp o soru ile ilgili probleminizi kökünden çözebilirsiniz. Bilgi eksikliğiniz varsa konuyu tekrar edebilirsiniz, soruyu anlayamadığınızı ya da bilgilerinizi aktaramadığınızı düşünüyorsanız o tip sorulardan daha çok çözmeniz gerektiğini not edersiniz. Dikkatsizlik ya da işlem hatası yapıyorsanız da bu konuda alışkanlık kazanmadan önce önleyici teknikler geliştirebilirsiniz.

Tüm soruları kendi kendinize tabi ki çözemezsiniz. Yardım almanızı gerektirecek sorular her zaman olacaktır. Hatta zorlandığınız ancak yine de çözümüne ulaştığınız bir soruyu bir de güvendiğiniz bir eğitmenden dinlemeniz ufkunuzu açacaktır. Çözümlü kaynakların sizin için avantajlı olduğu nokta burada başlıyor. Onun dışında elinizdeki kaynak çözümlü diye hemen çözümüne bakarsanız bu avantajı büyük bir dezavantaja dönüştürmüş olursunuz. Kendinize bunu yapmayın.

YKS’ye hazırlıkta sizlere yardımcı olacak fikirler için buradan yazılarıma ulaşabilirsiniz.

]]>
https://universkop.com/yksye-hazirlanirken-cozulemeyen-sorular/feed/ 0
YKS’ye Hazırlanırken Deneme Çözmeyi Ertelemek https://universkop.com/yksye-hazirlanirken-deneme-cozmeyi-ertelemek/ https://universkop.com/yksye-hazirlanirken-deneme-cozmeyi-ertelemek/#respond Thu, 03 Oct 2019 12:27:21 +0000 https://universkop.com/?p=819 Deneme sınavları üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için mükemmel bir araç. Ne var ki çoğu öğrenci deneme çözmek için konuların bitmesini bekliyor. Deneme çözmek için neden beklememek gerektiğini 4 başlıkta özetliyorum:

1. Deneme çözmeye hazır olmak diye bir şey yok:

12. sınıfa geçen bir öğrenci için TYT konuları 9. ve 10. sınıfta işlenmiş oluyor. AYT konularının da önemli bir kısmı 11. sınıfta anlatılıyor. Bu durumda özellikle TYT denemesi için ‘Ben o sıralar ders çalışmıyordum…’, ‘O konuları çoktan unuttum!’ demek bahaneler üreterek denemeyi ertelemektir. Neden? Çünkü aradan zaman geçti diye tüm konuyu unutmuş olduğunuzu düşünüyorsunuz ama deneme çözmeden hangi konuyu ne ölçüde unuttuğunuzu göremezsiniz. Sınava hazır olmak için deneme çözmelisiniz. Deneme çözmeye hazır olmak diye bir şey yok.

2. Deneme çözmek vücudu ve zihni sınava hazırlar:

Deneme sınavları sadece bilginizi ölçmüyor, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik dayanıklılığınızı da ölçüyor. Ölçmekle kalmıyor, bu zorlu performansa vücudunuzu ve zihninizi alıştırmış oluyor. TYT’yi ele alacak olursak; 135 dakika içinde Türkçe, matematik, geometri, tarih, coğrafya, felsefe, din kültürü, fizik, kimya, biyoloji derslerinden toplam 120 soru çözmeniz bekleniyor. 135 dakika, yani 2 saat 15 dakika boyunca masanızdan kalkmamanız, dersler arasında geçişlerde dikkatinizin dağılmaması, moralinizin bozulmaması, işlem hatası ya da kaydırma yapmamanız gerekiyor. Bütün bunlara alışmak için sıkı bir antrenman yapmak gerek.

3. Hazırlık maçı olmadan taktik maktik işe yaramaz:

Kendinizi sporcu gibi düşünebilirsiniz. Tüm kuralları bilmek, olasılıkları düşünmek yeterli değil. Yeterince alıştırma yapmalısınız. Bir futbol takımı düşünün. Maça çıkmadan önce kondisyon antrenmanları yapıyorlar, topa vuruş teknikleri çalışıyorlar, taktiklerini planlıyorlar. En önemlisi hazırlık maçı yapıyorlar. Hazırlık maçı olmazsa taktik maktik işe yaramaz.

4. Ölçmüyorsan yapma:

Deneme çözmeniz çalışmanızın verimini ölçmenizi sağlar. Düzenli bir şekilde denemeler çözerek günden güne gelişiminizi takip edebilir, soru kaçırdığınız konuları tespit ederek çalışmanızı planlayabilirsiniz. Eğer konularınız ‘bitince’* deneme çözmeye başlarsanız ve tüm konularda büyük eksikleriniz varsa nasıl tamamlayacaksınız? Doğru çalışma yöntemini seçip seçmediğinizi denemeler aracılığıyla öğrenebilirsiniz. Henüz çalışmadığınız konularda yaptığınız yanlışlar hakkında endişelenmeye gerek yok. Önemli olan çalışılan konulardan çıkan sorularda performansın arttığını görmek.

Tüm bunlardan çıkaracağınız sonuç; ‘Hemen, şimdi, acilen, bir an önce düzenli aralıklarla denemelere başlamalıyım.’ olmalı.

*Konuların bitmesi: Öyle bir şey yok. Girdiğiniz tüm denemelerden ve hatta YKS’den soru kaçırmayacak olana kadar konularınız bitmez. Bitti sanılır ama bitmez…

Deneme çözerken bile heyecanlanıyorsanız, sınavda da heyecanlanmaktan korkuyorsanız bu yazımızı da okuyabilirsiniz.

Deneme analizi yazımızı okumak için buraya tıklayınız.

Kendinize özel deneme analizi yapmak için UNİVERSKOP Ekibi olarak sizler için hazırladığımız aşağıdaki deneme analizi tablolarını indirebilirsiniz!

Renkli TYT Analiz Formu

Renkli AYT Analiz Formu

Renksiz TYT Analiz Formu

Renksiz AYT Analiz Formu

]]>
https://universkop.com/yksye-hazirlanirken-deneme-cozmeyi-ertelemek/feed/ 0
Sınav Kaygısını Yenmek İçin 15 Dakika Yöntemi https://universkop.com/sinav-kaygisini-yenmek-icin-15-dakika-yontemi/ https://universkop.com/sinav-kaygisini-yenmek-icin-15-dakika-yontemi/#comments Thu, 03 Oct 2019 06:16:55 +0000 https://universkop.com/?p=774 Sınav kaygısı hayatınızı nasıl etkiliyor? Tüm yıl sınava hazırlanıyorsunuz. Onlarca konu çalışıp yüzlerce soru çözüyorsunuz. Sınav günü geldiğinde geçiyorsunuz sıranıza ve bir anda bildiğiniz her şeyi unuttuğunuzu düşünüyorsunuz. Tüm hayatınız gözünüzün önünden geçiyor. Bununla da kalmıyor tüm sene boyunca hayalini kurduğunuz üniversiteyi/ bölümü kazanamayacağınızı düşünüyorsunuz. Kalp atışlarınız hızlanıyor, elleriniz titremeye başlıyor, bir anda alnınızdan terler boşalıyor. Bunları okuyunca bile gerildiyseniz ya da denemelerde bile böyle hissediyorsanız doğru yazıdasınız. Eğer sınav stresinizi kontrol edebiliyorsanız bu yöntemi denemenize gerek yok, devamını okumayın.

Mezun öğrenciler bir önceki sınav deneyimlerinden, ilk defa sınava girecek olan öğrenciler de deneme sınavlarındaki heyecan düzeylerinden yola çıkarak kendi stres seviyesini belirleyebilir.

Biliyorsunuz saat 10.00 da sınava gireceğiniz sınıfa alınıyorsunuz, 10.15’te sınav başlıyor. Bu aradaki 15 dakikalık süreyi nasıl değerlendirdiğiniz sınavdaki başarınızı doğrudan etkileyecektir. Bu süreyi iyi değerlendirerek sınava iyi bir başlangıç sağlayabilirsiniz. Sınavın ilk dakikalarında stres yüzünden dikkat hatası yapma ya da yanlış işaretleme durumları çok sık yaşanıyor. Bu sebeple sınava başlarken stresinizi yönetmeyi ve dikkatinizi toplamayı öğrenmeniz gerekiyor.

Sınav kaygısını yenmek için 15 dakika yöntemi nedir?

Kendi kendinize deneme çözerken veya bir kurumda denemeye girerken, deneme başlamadan o denemenin gerçek sınav olduğunu hayal ederek kendinizi heyecanlandırın. (Tabi ki abartmadan ) Sonrasında heyecanınızı yenmek için aklınıza güzel şeyler getirmeye çalışın. Bu yaşadığınız güzel bir anı, arkadaşınızın bir esprisi, bir karikatür ya da güzel bir manzara olabilir. Önemli olan size huzur veren, eğlendiren şeyler düşünmeniz. Heyecanınızın normal bir seviyeye indiğinizi hissettiğinizde sınava odaklanma zamanı geldi demektir.

5 dakika kendi heyecanınızı ölçtünüz, 5 dakika güzel şeyler düşünerek kendinizi kontrol etmeyi öğrendiniz. Artık kalan 5 dakikayı da beyninizi sınava hazırlamak için kullanabilirsiniz. Aklınızdan 4 işlem yapabilirsiniz, basit bir cümle kurup ögelerine ayırabilirsiniz, Türkiye’nin jeopolitik önemini düşünebilirsiniz vs. Önemli olan burada yapacağınız çalışmanın derslerinizle ilgili olması ve basit olması. Yani beyninizi sınava hazırlamak için 5 bilinmeyenli bir denklem çözmeye kalkmayın.

Sınav kaygınızı kontrol edebilmeniz için 3 aşamalı bu yöntemi deneyebilirsiniz ancak unutmayın ki bir yöntemin her öğrenci için uygun olması mümkün değil. Tekrar ediyorum; sınavlarda heyecanlanmıyorsanız ya da normal bir heyecan yaşıyorsanız hiç denemeyin bile.
Unutmayın, sınav sizin sadece bilginizi değil aynı zamanda psikolojik dayanıklılığınızı da ölçüyor. Bir konuyu öğrenmek için saatlerinizi verdiğiniz gibi psikolojinizi korumak için de gereken emeği ortaya koymalısınız.

Önemli uyarı: Sınav kaygısı, kontrol etmekte zorlandığınız hatta fiziksel olarak size sıkıntı veren bir seviyedeyse mutlaka bir uzmana görünmelisiniz. Bu konuların önlemini erkenden almak gerçekten çok önemli. Erkenden harekete geçerek sorunu çözmek için daha fazla zamana sahip olabilirsiniz. Profesyonel destek almaktan kaçınmak ya da bu problemi sınava yakın bir zamanda çözmek gibi düşünceler sizin zarar görmenize sebep olabilir.

]]>
https://universkop.com/sinav-kaygisini-yenmek-icin-15-dakika-yontemi/feed/ 1
Akran zorbalığı https://universkop.com/akran-zorbaligi/ https://universkop.com/akran-zorbaligi/#respond Wed, 18 Sep 2019 13:31:54 +0000 http://universkop.com/?p=537 Akran zorbalığı nedir?

Akran zorbalığını, çocuk ya da ergenlerin aynı yaş grubundan kişilere sözel, fiziksel ya da davranışsal şiddet uygulaması olarak özetleyebiliriz.

Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için artık sanal ortamlarda da akran zorbalığının etkilerini görebiliyoruz.

Hangi durumlar akran zorbalığına örnektir?

Başkalarının kişisel alanlarına müdahale etmenin, fiziksel özellikleriyle ilgili yorum yapmanın, eşyalarına zarar vermenin hatalı bir davranış olduğunun artık hepiniz farkındasınız. Peki daha kötüsünü sürekli yaptığınızın farkında mısınız?

Sınava hazırlanan bir arkadaşına; “benim konularım bitti sen daha bitiremedin mi?”, “bu soru senin seviyenin üstünde, sen çözemezsin” ya da “sen tıp kazanamazsın, hedefini küçült” gibi cümleler kurmak akran zorbalığı olarak tanımlanabilir.

İyi niyetle de yapılmış olsa bu tür yorumlar sınava hazırlanmanın gerginliği ile boğuşan öğrencilerin psikolojik olarak yıpranmalarına ve motivasyonlarının düşmesine neden oluyor.

Sosyal medyada karşımıza çıkan; “günde 300 soru çözmeden sınav kazanılmaz”, “X yayınını çözmeden sınav kazanılmaz” ya da “günde 10 saat çalışmadan olmaz” gibi cümleler de çoğu öğrenciyi aynı şekilde olumsuz etkiliyor.

akran-zorbaligi
“Başkalarının hayatında neler olup bittiğini bilemezsin ama kendininkini bilirsin.”

Arkadaşlarıma akran zorbalığı yapıp yapmadığımı nasıl anlarım?

Biri hakkında yorum yapmadan ya da tavsiye vermeden önce karşıdaki kişinin sizden daha hassas olabileceğini düşünerek cümle kurmalısınız. Eleştirilerinizi kişinin eksikliklerini üzerinden değil, nasıl daha iyi olabileceği üzerinden yapmalısınız. Yani eleştirileriniz yıkıcı değil yapıcı olmalı. Örneğin “bu kitabı çözemezsin” gibi cümleler yerine “X yayınları senin için daha uygun olabilir” demek daha doğru olacaktır.

Bazen yapıcı eleştiri yapmak isterken de yanlış yönlendirmelerde bulunabilirsiniz. Bunu engellemek için ise konu hakkında bilginiz yoksa ya da emin olmadığınız bir şey varsa bunu açıkça belirtmelisiniz. Bilginiz yokken fikrinizi söylemek yerine bilmiyorum demek emin olun çok daha iyi iletişim kurmanızı sağlayacak.

Akran zorbalığı ile nasıl başa çıkabilirim?

Öncelikle herkesin karakterinin, öğrenme becerilerinin ve hayat şartlarının farklı olduğunun kabul etmek gerek.

Kırıcı yorumlar yapan kişiye karşı bir tavır almak yerine ona neden bu cümlelerin rahatsız edici olduğunu açıklamalısınız. Aksi halde iyi niyetli bir yorum karşısında sert bir tepki verdiğiniz düşünülebilir.

Karşınızdaki kim olursa olsun söylenen şeyi kabul etmeden önce sizin için geçerli olup olmadığını sorgulamalısınız. Başkalarının görüşleri ve fikirleri elbette önemlidir. Ama yine de bir eleştiri duyduğunuzda moralinizi bozup kenara çekilmeyin. Bu fikirlerin olumlu yönlerini kendinizi geliştirmek için kullanmaya çalışın.

Unutmayın, sınava hazırlanmak herkes için çeşitli açılardan zorluklar barındırıyor. Bunu hem kendiniz hem de arkadaşlarınız için daha da zorlaştırmayın. Keyifli bir dönem geçirmeniz dileğiyle.

]]>
https://universkop.com/akran-zorbaligi/feed/ 0